10 KÖY, 5 OTEL, SIFIR ÖNLEM
Olası Felaket Kapıda: Mehmetçik-Büyükkonuk’ta ne itfaiye var ne karakol!
10 KÖY,
5 OTEL,
SIFIR ÖNLEM
Mehmetçik-Büyükkonuk halkı, olası bir felakette kendi kaderine terk edilmiş durumda
DEVRİM DEMİR
BÖLGE İÇİN BÜYÜK EKSİKLİK… KKTC’nin hızla gelişen bölgelerinden İskele’de güvenlik ve acil müdahale altyapısı bölgelere göre büyük farklılık gösteriyor. İskele Belediyesi ile Dipkarpaz-Erenköy Belediyesi, yangın ve asayiş olaylarına karşı hazır bir yapıya sahipken, 10 köyü bünyesinde barındıran Mehmetçik-Büyükkonuk Belediyesi’nde ne bir itfaiye birimi ne de bir karakol bulunuyor. Turizm potansiyeli artan bölgede 5 otel faaliyet gösterirken, herhangi bir olumsuz durumda müdahale edecek resmi bir birimin bulunmaması endişe yaratıyor.
YANGIN VE SUÇ RİSKİ GÖZ ARDI EDİLİYOR… İskele bölgesi gelişirken Mehmetçik-Büyükkonuk Belediyesi sınıfta kaldı. Yangına müdahale edecek bir itfaiye yok, asayişe müdahale edecek bir karakol yok. KKTC’nin parlayan yıldızı İskele bölgesi, her geçen gün büyüyen altyapı ve turizm yatırımlarıyla dikkat çekerken, bu büyümenin gölgesinde kalan Mehmetçik-Büyükkonuk Belediyesi, büyük bir güvenlik ve afet müdahale açığıyla karşı karşıya.
BELEDİYE ADIM ATMIYOR… Yaz aylarında artan sıcaklık ve kuraklık, bölgede orman yangını riskini her geçen gün daha da artırıyor. Ayrıca yaz sezonuyla birlikte bölgeye gelen turist sayısında da ciddi artış yaşanırken, buna karşı Mehmetçik-Büyükkonuk Belediyesi, acil müdahale altyapısı oluşturmak için hiçbir adım atmıyor. Dipkarpaz-Erenköy ve İskele Belediyeleri bölgelerinde itfaiye araçları, tam donanımlı karakollar ve 7/24 ulaşılabilir acil birimler bulunurken, Mehmetçik-Büyükkonuk halkı, olası bir felakette kendi kaderine terk edilmiş durumda.
BÖLGE HALKI RAHATSIZ… Vatandaşlar ve bölge esnafı, “Bir yangın çıksa, bir hırsızlık olsa müdahale edecek kimse yok” diyerek tepkilerini dile getiriyor. Göz ardı edilen bu eksiklik, özellikle yaz aylarında artan nüfus ve kuraklıkla birlikte büyük risk taşıyor. Bölge sakinleri, Mehmetçik-Büyükkonuk Belediyesi’nin bu hayati konudaki duyarsızlığını eleştiriyor ve acil çözüm çağrısında bulunuyor. Sadece bir idari sorun değil, can ve mal güvenliğinin göz göre göre riske atılması anlamına gelen bu tablo, belediyecilik anlayışının da sorgulanmasına neden oluyor.
