Fikri Toros: “İsrail–İran Geriliminde Kısa Vadede Tam Ölçekli Savaş Olası Değil”
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Fikri Toros, İsrail ile İran arasında son günlerde artan karşılıklı saldırıların bölgesel savaş riskini artırsa da kısa vadede tam ölçekli bir savaşa dönüşmesinin beklenmediğini söyledi.
Toros, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, hem İsrail’in hem de İran’ın doğrudan savaşa girmenin sonuçlarının ne denli ağır olacağının bilincinde olduklarını belirtti. Ancak bu durumun, bölgedeki gerilimin tırmanmasını ve çevre ülkeleri de etkilemesini tamamen engellemeyeceğine dikkat çekti.
“Karşılıklı Saldırılar ve Dolaylı Aktörler”
Toros, İran’ın bölgedeki müttefikleri olan Hizbullah, Şii milisler ve Yemen’deki Husiler aracılığıyla İsrail üzerinde baskı kurmaya çalıştığını, buna karşılık İsrail’in Suriye’deki İran üslerine ve milis hedeflerine yönelik hava saldırılarını artırdığını ifade etti.
ABD’nin, İsrail’in en büyük destekçisi olmasına rağmen İran’la doğrudan savaşa girmek istemediğini kaydeden Toros, Washington’un bu noktada İsrail’i kontrol etme çabasında olduğunu söyledi. Ancak ABD üslerinin İran’ın destekçileri tarafından hedef alınması halinde bu dengenin bozulabileceğine dikkat çekti.
Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’e Etkisi
Toros, İsrail-İran geriliminin Kıbrıs ve Doğu Akdeniz üzerindeki potansiyel etkilerine de değinerek, bu bölgedeki stratejik konumlanma, enerji güvenliği, askeri ve insani hareketliliğin önem kazandığını belirtti.
Doğu Akdeniz’in çekirdeği konumundaki Kıbrıs’ın, Batı için “lojistik üs” olarak artan önemiyle İran’ın doğrudan veya dolaylı tehditlerine açık hale gelebileceğini vurgulayan Toros, bu gerginliğin Kıbrıs sorununun çözüm çabalarını ya erteleyeceğini ya da bölgesel projeler gerekçesiyle yeniden gündeme taşıyabileceğini ifade etti.
Toros, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Devam eden gerginliğin nereye ve nasıl evrileceği, Doğu Akdeniz’in yeniden şekillenme süreci üzerinde doğrudan etkili olacaktır.”
